Blogumda Ara

24 Ağustos 2011 Çarşamba

Sosyal Medyada Bulduklarım

Tarihlerin hayatımdaki önemi büyüktür. Şuanda o gün 9 Mayıs'tı diyebiliyorsam bu hoşuma gidiyor.
Dokuz Mayıs,

İki yüz doksan üç bin altı yüz altmış kişi gibi ben de Twitter'da Elif Şafak takip edenlerden biriyim. O gün yazdığı twitlerden biri şuydu: '' 17. yüzyılda çok yönlü Evliya Çelebi nice yolculuklar yaptı; insanlar, hayatlar gördü, Seyahatname’yi yazdı. Bugün ilginç bir yarışma düzenlendi gençler için; hayalinde yolculuklar olanlara, ruhu gezgin olanlara
Kendimi birden Hayalimdeki Yolculuk sitesinin içinde buldum. İfade kulaklarımda çın çın ... 'ruhu gezgin olanlar, hayalinde yolculuk olanlar'...Biliyorum ki beni tanıyan insanlar bile yukarıda yazdığım Elif Şafak twitini okuduğunda 'ben' akıllarına gelirim. Ee onların aklına gelen, benim başıma gelsin istedim. Bu güzel projenin amacı şu: Sen hayallerinin yolculuğunu en özgün şekilde sun, biz de hayalindeki yolculuğunu gerçekleştirip, seni Çağdaş Evliya Çelebi yapalım. Hayalimdeki Yolculuk projesinin ana sponsorluğunu British Council üstlenmiş. Devlet Bakanlığı, Hürriyet, Microsoft ise bu projenin heyecanıma heyecan katmasına neden olan diğer sponsorları. Eserler hem sitedeki yarışmacıların oylarına sunuluyor hem de içerisinde Coşkun Aral, Faruk Nafız Özak, Caroline Finkel, R.Erdem Erkul gibi jüri üyelerininde bulunduğu komitenin bilgisine sunuluyor. Her şey muazzam! Hayalimdeki Yolculuk  projesinin hayatıma girmesiyle birlikte gecem gündüzüm nasıl özgün olabilirime cevap aramakla, bu gezgin ruhumu nasıl en iyi şekilde anlatırımlarla geçti derken çizim yapmaya karar verdim. Hayalimin peşinden koşarken hayatıma girecek olan güzel insanların varlığından bihaberdim...
Aşağıda hayallerimi anlatan çizimimi paylaşmak istiyorum:


'Uçarak' adımları ile başlayıp, hayalime siz de eşlik edebilirsiniz. Detayları görebilmek kolay olmayabilir buyüzden çizimimi kısa da olsa ayrıntıya dökmek istiyorum. Hayatım boyunca sürekli farklı adımlar atmayı tercih ettiğim için hayalimdeki yolculuğu da farklı bir şekilde anlatmak istedim. Barkodların içine hayalimdeki ülkeye ait parçalar koydum. Portekiz barkodunun içinde yengeçi koyarken, Fransa'ya Eifel'i yerleştirdim. Rakamlar ise yine hayalimdeki ülkeye ait numaraları kapsıyor. Peki neden barkod sorunuzu duyar gibiyim. Çünkü barkodlarda ülke kodları bulunur. Bende küçükken başlayan bir alışkanlık var o da çikolataların barkodlarını okuyup aaa şuan şu ülkenin çikolatasını yiyorum diye mutlu etmek kendimi :) O yüzden hayalimdeki ülkeleri anlatırken istedim ki barkod olsun çizimimde :)
Yarışmanın sonucuna gelirsek; ben o 24 Çağdaş Evliya Çelebiler'den biri olamadım. Ama kendimi Çağdaş Evliya Çelebi hissedeli uzun zaman olmuştu ve hayallerim zaten hep yolculuklar üzerine çoktan kurulmuştu. Ama tabiki üzüldüm!

Hayalimdeki Yolculuk web sitesinde; sol köşede biçimsizce ve son derece karışık duran bir forumun varlığını çok sonraları farkettim. O dünyanın içine girdiğimde son derece şaşkındım. İnsanlar o kadar kaynaşmış ki orada kendimi dış kapının mandalı gibi hissettmekte son derece haklıydım. Ama ipin ucunu bi yerden yakalamak geldi içimden. Tutundum...
Tutundum ve kopamadık. Kopamayanlar olduk. Kopamayan Çelebiler olduk. Kazanan kaybeden(!) hep birlikte buluştuk. Sonra hep bir ağızdan dedik ki: ''Birbirinden bu kadar farklı insanlar -ama gerçekten herkes ayrı bir telden- kopamamaya sebep ne buldu ? ''.
Ben kendi adıma cevap veriyorum. Benim bulduğum 'samimiyetti'. İçimi ısıtan, konuştukça keşfettiğim sıcacık samimiyet duygusu.
Onsekiz Ağustos, Perşembe
Hayatıma başka bir yönden devam etmem gerektiğini öğrendiğim gün. O gün çok başka bir gün. O gün, hayatımda unutamayacağım şeylere bir yenisinin eklendiği gün. Robinson-e ve Fatma Doğan'ın güzel yüreklerini keşfettiğim gün.

Hayalimdeki Yolculuk projesini twitterında paylaşarak, ruhu gezgin olan güzel insanları tanımamın ilk adımına yön verdiği için Elif Şafak'a,
British Council ana sponsorluğunda düzenlenen bu muhteşem proje için emek veren herkese,
Ayaklarımı yerden kesip beni mutluluktan ağlatan nadir insanlardan Robinson-e ve Fatma Doğan'a,
Hepinize teşekkürü borç bilirim. Sosyal medyada bulduklarıma benden bir yıldızlı pekiyi.

Önceden sanaldı, kötüydü. O, sosyal medya olduktan sonra ün buldu. Bazen çocukluk arkadaşımdan daha samimi insanlar kattı hayatıma ve bazen de hayattaki doğru insanı...

Sizin de sosyal medyada hayatlar bulmanız dileğiyle...

Çok güzel kalın...

Öznur


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder